Kategoriler

ÜLSERATİF KOLİT / Bu hastalıkla ömür boyu yaşayacağım söylenmişti.

Sevgili Dostlar, Binlerce insanın hayatında, yaşam kalitesinde fark yaratan, sevgili Natasha Campbel McBrid'e çok teşekkür ediyorum.

8 yıldır ülseratif kolit rahatsızlığım vardı ve bunu sadece yaşayanlar bilir, insanın yaşamını ne denli zorlaştırdığını. Doktorum, “bu hastalıkla ömür boyu yaşayacaksın” dediğinde inanamamakla birlikte, çok uzun ve çok zor bir yolun başında olduğum hissi ile tüm yaşamım birden bire değişmişti. Dakikalar ve saatlere bağlı bir işte artık çalışamayacaktım; 1 saatlik yolculuklar bile artık benim için kabusa dönüşmüştü; atak dönemlerinde 30 a kadar tuvalete çıkmak zorunda kaldığım için 2 defa hastaneye kaldırıldım, 8 – 10 günlük sürelerle uzun tedaviler gördüm. Aralıklarla da olsa aylarca kortizon aldım ve kısacası çoğu zaman yaşamaktan vazgeçtim…

Şu anda İstanbul da yaşayan büyük kızım, onun önemli günlerinde yanında olamadığım için darıldı bana, belki rahatsızlığımın sadece adını biliyor, benim neler yaşadığımı nerden bilsin? 2014 Mayıs – Haziran aylarında rahatsızlığım romatoid artrit rahatsızlığını tetiklemiş, yani tüm eklemlerimde ağrı ve hareket kaybı başlamıştı.. Artık her şeyi kabullenmiş.. ve razıydım. Hiçbir umudum olmasa da Tire Devlet Hastanesi, Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Sevil ÖZTÜRK hanımdan yardım istedim; kendisi çok sevilen, sayılan ve konusunda çok fazla yoğun poliklinik saatleri olan bir hekim; ve kendisinden de izin alarak, ismini bu anlatımımda büyük bir mutluluk ile paylaşıyorum. Her şeyden önce, uzun yıllar sonrasında, bir devlet hastanesinde, ilk defa bir hekim beni muayene etti; asla bunu eleştiri olarak söylemiyorum diğer hekimlerimiz için; onların hangi şartlarda çalıştıklarını hepimiz biliyoruz. Muayene sonrası, “nöral terapi” tedavisi önerdi ve yaklaşık 2 ay devam ettik; ve sonrasında dedi ki; -“ size 10 günlük bir diyet vereceğim, diyet bitince tekrar kontrole gelin” ve kendi el yazısı ile yazdığı ve hala buzdolabımızın üzerinde, büyük bir titizlikle sakladığım diyetin üzerinde GAPS yazıyordu. 10 günlük diyet ne olursa olsun yapılır elbet.. ama demişti ki “UN ve ŞEKER yok!” Şaka biryana ben çok iyi bir “UN – ŞEKER” tüketicisi olarak, - “nasıl yani?” dedim.. Aşırı kilo kaybı olmaz değil mi? Sağ olsun Sevil hanım da – “ merak etmeyin, ölmezsiniz!” ) demişti. Tabi ben durur muyum.. internetten bir araştırdım ki.. diyet öyle 10 gün falan değil, 1,5 – 2 yıl! 10 günün sonunda zararlı 1,5 kiloyu vermiştim bile; Sevil hanım neden 10 dediniz diyince..1,5 – 2 yıl desem diyete başlar mıydınız dedi.. Belki haklıydı, ama inanın, sadece % 5 bile iyileşme sağlayacak her türlü alternatif tedaviye açıktım. Bugün itibari ile aradan tam 14 ay geçti.. ve ben atak olmadığı zamanlarda 6 – 10 kez çıktığım tuvalete artık günde 2 kez çıkıyorum. Yolculuk yapabiliyorum..:) istediğim işe başvuruda bulunabiliyorum. Küçük kızımla dolaşmaya, alış verişe çıkabiliyoruz, anneme, arkadaşıma akşam oturmasına gidebiliyorum..

Sevgili dostlar, GAPS kitabı benim için başucu kitabı, sürekli mutfak masamın üzerinde, bütün ihtişamı ile duruyor, ihtiyacımın olduğu her an elimin altında. Sevgili Sevil hanıma, Gonca hanıma, Natasha ya en içten sevgi ve selamlarımı gönderiyorum. Unutmayın ki, ben ilk günden beri, rahatsızlığımın bir şekilde tedavi edilebileceğine hep inandım.. Ve düşünün, şimdide bunu satırlara döküp, sizlerle paylaşıyorum.. İnanılır gibi değil, öyle değil mi? Ama her şey de “inanmak” ile başlıyor. Bu bilgi ve tecrübemi paylaştığım ve aktardığım, şu anda sürekli irtibatta kaldığım GAPS rahatsızlığı olan dostlarım var ve onlardan da iyi haberler almak beni son derece mutlu ediyor.

Mustafa N. ERDOĞAN (Tire)

Resim
X