Kategoriler

Psikoloji Sendromu Hastalıkları

Bağırsaklardan yayılan toksinlerin beyin bariyerini geçerek beyne ulaşması, beyinde birikmesi çeşitli zihinsel problemlere (öğrenme güçlükleri, mental bozukluklar, otizm, ADHD/ADD (DEHB/DEB), disleksi, dispraksi, bağımlılıklar, depresyon, obsesif-kompulsif bozukluk, bipolar bozukluk, şizofreni, epilepsi, yeme bozuklukları vb.) neden olur. GAPS kitabında da anlatıldığı gibi, çeşitli derecelerde kolik, şişkinlik, gaz, ishal, kabızlık, anormal görünümlü gaita, ağız kokusu, aşırı tükürük salgılama, yemek yeme güçlükleri ve yetersiz beslenme; otizm, şizofreni ve diğer GAPS hastalıklarının tipik birer parçasıdır. Psikiyatri hastalarının büyük çoğunluğu sindirim sorunları yaşasa da; bağırsak beyin ilişkisi, günümüz tıbbının henüz farkında olmadığı son derece ciddi bir durumdur. Günümüz tıbbının fark edip tıp literatüründe yer vermesi ve tedavi önermesi yıllar alacak bir süreçtir. GAPS hastalarının, özellikle psikoloji sendromlu hastaların ve ailelerinin bu süreyi bekleyecek zamanları yoktur. Burada söz konusu olan bir hayattır ve hayatlardır. 

Ne yazık ki zamanı durduramıyoruz ve her geçen gün bu hastaların beyinleri biraz daha toksik metallerle ve çeşitli toksinlerle dolmaya devam ederken semptomları da her geçen gün daha da ağırlaşıyor. Bu bölümde psikoloji sendromu kapsamına giren bazı hastalıklara yer verilmiştir. Psikoloji ve Fizyoloji sendromları konvansiyonel tıbbın medikal ilaç dışında çare sunamadığı kronik hastalıklardır. 

Otizm: 

Klasik tıp, otizmi tedavisi olmayan bir hastalık olarak kabul etmektedir. Semptomları giderecek kimyasal ilaç dışında ve yaşam becerilerini kazandıracak eğitim dışında bir çare sunamaz. 20 yıldan beri, binlerce otizm hastasını bağırsaklarını tedavi ederek iyileştiren Dr.Natasha Campbell McBride, kitabında ve her platformda hastalığın bağırsak kaynaklı olduğunu söylerken, tıp dünyası bu konuda araştırma yapmaması son derece şaşırtıcıdır. 

Otizmli çocukların özel eğitim kapsamında eğitim almaları son derece önemli ve de zorunludur. Fakat eğitim otizmli bir çocuğu tedavi etmez, sadece belli yaşamsal beceriler kazandırır. Eğitim mutlaka olmalı ama bir yandan da problemin kaynağı olan bağırsakların tedavisi gerekir. Dr. Natasha Campbell-McBride, otistik çocukların yüzde yüzünün sağlıklı bir beyinle doğduğunu, ancak anormal bağırsak florası yüzünden beynin toksin yükü altında kalarak, otistik semptomlar gösterdiğini söyler. Otizmli çocukların hepsinde bağırsaklar başta olmak üzere; sindirim sistemi sorunludur. GAPS’la bağırsakların yeniden yapılandırılmasıyla özellikle beş yaş altı çocuklarda otizm semptomları tamamen ortadan kalkar. Bazı GAPS danışman doktorlarımız GAPS Tedavi Protokolü yanında; DNA metilasyonunu düzenleyen takviye edici gıdalarla, GAPS Tedavi Protokolünün etkisini güçlendiren doğal tıp tedavileriyle iyileşme yaşını veya iyileşme yüzdesini daha da yukarılara taşımaktadırlar. 

Şizofreni, bipolar bozukluk, obsesif kompulsif bozukluk gibi psikiyatrik hastalıklar; genellikle ergenlik çağında ortaya çıkan ve yetişkinlikte daha da ilerleyerek devam eden hastalıklardır. Fakat otizm, çocuklukta ortaya çıkan, sıklıkla da katı yiyeceklere geçildiğinde yeme ve sindirim problemiyle kendisini belli eden psikoloji sendromudur. Annenin hamileliğinde bağırsak florasının anormal ve sızdıran bağırsak olması veya yaşam tarzı ve çalışma hayatı nedeniyle toksik olması otizme zemin hazırlayıp genetik yapının bozulmasına da neden olabilir. Bebek annedeki bütün toksinleri alır, özellikle ilk çocuklar. Hamilelik öncesi annenin ve babanın GAPS Diyetiyle bağırsaklarını yeniden yapılandırmaları, toksinlerden ve ağır metallerden arınmaları otizm riskinden korunmak için zorunludur. Bu amaçla GAPS kitabının 355. sayfasındaki yeni bebek bölümünü tekrar okuyunuz. Ardından sezaryen doğum, toksik anne sütü, mamayla beslenme, antibiyotikler, aşılar gibi durumlar sağlıklı bağırsak florasının oluşmasını engeller. 

Doğumdan sonra bebeğin bağırsak florasının dengeli bir şekilde oluşamaması durumunda, katı mamalara geçer geçmez otistik semptomlar kendini belli eder. Dr. Natasha Campbell-McBride’ın 26 Ekim 2014 tarihinde Sabah Gazetesi’ne verdiği röportaj “Bugüne kadar 10.000 otizmli çocuğu iyileştirdi” manşetiyle yayınlandı. Pek çok kişi bu sayıyı abartılı ve gerçek dışı buldu. Bu sayı asla abartı değildir. Sadece otizmi değil, bir o kadar da otizm dışı psikoloji sendromlarını iyileştirmiştir. Çünkü GAPS Tedavi Protokolü; otizm dahil bütün psikoloji sendromlarının kaynağı olan bağırsakları yeniden yapılandıran, bağırsak florasını yeniden dengeli bir şekilde oluşturan, leaky gut adı verilen sızdıran bağırsak sendromunu iyileştiren güçlü bir tedavi protokolüdür. 

2-3 yaş civarında olan otizmli çocukların, GAPS Tedavi Protokolüyle 2-3 ay gibi kısa bir zamanda semptomları tamamen ortadan kalkar ve tam diyetle en az bir yıl veya bir buçuk yıl daha devam edilmesi durumunda ise tamamen iyileşirler. 

5-6 yaş civarı çocukların da otizmden % 100 iyileşmeleri, bağırsak floralarının yeniden oluşturulması mümkündür. Küçük yaştakilere göre süre daha uzun olmaktadır ve okul çağında oldukları için, okulda diğer arkadaşlarının işlenmiş gıdaları, market ürünlerini, yasaklı gıdaları yediği bir ortamda, küçük bir çocuğa GAPS Diyetini uygulatmak işin en zor olsa da, GAPS Diyetinin doğru bir şekilde uygulanması durumunda tamamen iyileşmeleri mümkündür. 

5-6 yaş sonrası otizmli çocuklarda (8-13) ve daha ileri yaşlardakilerde (18 yaş ve sonrası) GAPS Diyetine destek olması, etkisini güçlendirmesi amacıyla doğal tedavilerle (homeopati, nöral terapi, akupunktur, hacamat, sülük vb.) veya enerji tıbbına dayalı tedavilerle (biorezonans, SCIO, EDUCTOR vb.), metilasyon tedavileriyle desteklenmeleri iyileşme sürecini ve seviyesini hızlandırmaktadır. Enerji tıbbına dayalı SCIO veya EDUCTOR cihazının, ileri yaşlardaki otizm hastalarında GAPS’la birlikte harika sonuçlar verecektir. GAPS’la birlikte SCIO veya EDUCTOR, metilasyon tedavisi üçlüsü ile olağanüstü sonuçlar alınır. İlave destek tedavilerle, 5-6 yaş üstü otizmlilerde %100 civarında iyileşme sağlanabilir. 

Çok daha ileri yaşlardaki otizmliler için neler önerilebilir? Bu konuyla ilgili olarak, Dr. Natasha Campbell-McBride’ın söyledikleri şunlardır: “Otizmlilerin hangi yaşta olursa olsun mutlaka GAPS Tedavi Protokolüne alınmaları gerekir. Benim 40-50 yaşlarında otizmli hastalarım var. Bu hastaların otizm semptomları yanında, fizyolojik olarak da çok sorunları var. Ağrıları var. Baş ağrılarından dolayı başlarını duvarlara vurdukları için bisiklet kaskı takan hastalar var. GAPS ile ağrıları ortadan kalkıyor, daha mutlu ve huzurlu oluyorlar, uykuları düzene giriyor, tuvalet ihtiyaçlarını kendileri gidermeye başlıyorlar. Sonuçta hangi yaşta olursa olsun, otizm hastalarına GAPS Diyeti uygulanmalıdır, mutlaka bulundukları durumdan çok daha iyi bir duruma geleceklerdir.” 

Dr. Natasha Campbell-McBride’ın eğitimlerinde, konferanslarında yer verdiği ve son derece önemli olan önerileri şunlardır. "Çocuklarında tuhaf davranışlar (çocukları başkalarıyla göz teması kurmuyor, ismi söylendiğinde bakmıyor, söyleneni işitmiyor gibi davranıyor, parmağıyla istediği şeyi göstermiyor, oyuncaklarla oynamayı bilmiyor, akranlarının oynadığı oyunlara ilgi göstermiyor, bazı sözleri tekrar tekrar ve ilişkisiz ortamlarda söylüyor, iletişim bozukluğu vb.) gören ebeveynler doktora veya hastanelere koşuyorlar. Çocuklarında ne olduğunun bilinmesi ve teşhis konulması için çeşitli tetkiklerin peşinde aylarca zaman kaybediliyor. Böylece çocuklarını iyileştirmek için gerekli olan en değerli zamanlarını harcamış oluyorlar. Oysa çocuklarında bu tür anormal durumları fark ettikleri anda, çocuklarının bağırsaklarını iyileştirmek için zaman vermiş olsalar kısa bir zamanda çocuklarını iyileştirebilirler. Çocuklarındaki anormallikleri fark eden annebabaların ilk işi doktor doktor dolaşıp, çeşitli testlerle ve tetkiklerle tanı konması için uğraşmaktır. Bazan 6 ay, bazan 8 ay, bazan çok daha uzun. İşte bu süre, çocuklarını iyileştirebilecekleri çok önemli ve çok değerli bir zamandır. Anormalliği fark ettikleri anda, çocuklarını GAPS Tedavi Protokolüne uygun beslenme programına geçirmeleri, çocuklarının iyileşmesi konusunda yapacakları en önemli adımdır. Yine testler yapılsın, araştırılsın ama bir yandan da bağırsakları yeniden yapılandıran GAPS tedavi protokolünün hemen uygulanmaya başlaması en akıllıca çözümdür. 

Çocuklukta Diğer Psikoloji Sendromları: 

Otizmden sonra aileleri en çok korkutan hastalık Epilepsi’dir ve bazan otizmle birlikte görülür. Aslında Epilepsi krizleri, beynin kendisini toksinlerden temizleme yöntemidir. Her krizin ardından hastanın ciddi anlamda iyilik hali hissedilmesinin sebebi budur. GAPS Tedavi protoklüyle, bağırsaklr iyileştikçe, bağırsaklardan beyne akan toksisite ortadan kalkacağı için, beyin temizlendikçe epilepsi krizeleri de geçecektir. Fakat epilepsi krizine sebep olan başka faktörler de olabileceği için, bu konuya GAPS kitabının 77. sayfasında detaylı olarak yer verilmiştir. “Epilepsi krizine pek çok faktör yol açabilir: ateş, böbrek veya karaciğer yetmezliği, elektrolit dengesizliği, düşük kan şekeri, oksijen azlığı, kanda kalsiyum seviyesinin düşük olması, hormonal anormallikler, metabolizma bozuklukları, ilaca başlamak, ilaç geri çekilmeleri, travma, beyin tümörü, beyinde damar anomalisi, felç ve toksinler. Epilepsi genel olarak, özellikle de çocuklarda idiopatik olarak sınıflandırılır. Bu tıbbi terimin anlamı “sebebi bilinmeyen”dir. GAPS Beslenme Programının hastalarım üzerindeki etkisi en başından beri, gerçekten epilepsiyle ilgili olsun veya olmasın nöbetleri, spazmları, tikleri ve istemsiz hareketleri ortadan kaldırması oldu. Çoğu çocukta nöbetler hiç geri gelmezken, diğerlerinde nöbetlerin şiddeti ve sıklığı giderek azaldı ve sonunda ya ortadan kalktı ya da kontrol edilebilir bir düzeye geldi. Klinik deneyimlerim beni basit bir sonuca götürdü; epilepsi nöbetlerinin büyük çoğunluğu, birlikte hareket eden iki faktöre dayanır: 

1- Hasarlı bağırsak duvarı. Zarar görmüş “sızıntılı” bir bağırsak duvarı yüzünden çok toksik maddeler beyne ulaşıp nöbetleri, tikleri, kasılmaları, istemsiz hareketleri tetikleyebilir. Anormal bağırsak florası toksin üretir. Bu toksinlerin içeriği, bağırsakta bulunan patojenlere bağlı olarak kişiye göre değişir. Hasarlı bağırsak duvarı, yeterince sindirilmemiş yiyeceklerin geçişine izin vererek bağışıklık sisteminin harekete geçmesine sebep olur. Böylece yiyecek alerjileri ve intoleransları ortaya çıkar. Alerji ve intoleranslar kendilerini nöbet, tik, spazm ve istemsiz hareketler olarak gösterir. Kliniğimde zaman zaman sadece belirli yiyecekleri tükettikten sonra nöbet geçiren çocuk hastalarım oluyor. 

2- Besin eksiklikleri (daha önce incelemiştik). Bağırsak florası anormal olan bir kişide bağırsak, yiyecekleri tamamen sindirecek ve vücudu besleyecek kadar sağlıklı değildir. Folik asit, B6, manganez ve B1 eksikliklerinin nöbete yol açtığı bilinmektedir. Magnezyum, çinko, amino asitler, yağ asitleri ve yağda çözülebilen vitaminlerin eksikliklerinin epilepsi ile ilişkisi henüz tam olarak araştırılmış değildir ama en az diğerlerinin eksikliği kadar önemli olmalıdır. Anormal bağırsak florası olan bir kişide bu maddeler, GAPS’ın ayrılmaz bir özelliği olarak her zaman eksiktir. 

3- Epilepsi nöbetlerinin sadece küçük bir kısmı beyin tümörü, damar anomalisi, travma sonrası kalan bir yara veya enfeksiyon ya da felç kaynaklıdır. Ama bu vakalarda bile, besin eksikliklerini ortadan kaldıracak ve beyne giden toksin seviyesini azaltacak bir diyet, nöbetlerin sıklığını azaltabilir veya tamamen ortadan kaldırabilir. Bazı nöbetleri, kişinin özellikle hassas olduğu çevresel toksinler tetikler. Kliniğime gelen hafif derecede otistik bir çocuk hastam, yalnızca boya kokusu duyduğunda büyük nöbetler geçiriyordu. Ancak bu vakalara nadir rastlanıyor. Benim deneyimlerime göre vakaların çoğu, özellikle de çocuklarda, GAP sendromundan kaynaklanıyor. Bunlar, yaygın tıbbın “nedeni bilinmeyen” olarak sınıflandırdığı vakalar. 

GAPS Beslenme Programı, bağırsaktaki patojenleri kontrol altına almak ve bağırsağı iyileştirmek için tasarlanmıştır. Bağırsak duvarı iyileştikçe, toksinlerin ve yeterince sindirilmemiş yiyeceklerin oranı ciddi biçimde düşer. Beyin böylece tekrar normal bir şekilde işleme şansı elde eder. GAPS Diyeti aynı zamanda besin değeri çok yüksek gıdalar içermektedir. Sindirim sistemi bu yiyecekleri sindirebilir hale getirirken, nöbete yol açabilecek besin eksikliklerini de hızla ortadan kaldırır.” 

Sonuç olarak, epilepsi de GAPS beslenme programıyla tedavi edilebilen bir psikoloji sendromudur. Sadece bir konuda Dr. Natasha Campbell-McBride’ın uyarısı vardır: Epilepsi vakalarında, hatta tikleri olanlarda ve istemsiz hareketleri olanlarda, diyetin başında omega 3 desteği verilmesi epilepsi krizlerini sıklaştırdığı için, tedaviye başladıktan bir yıl sonra diyete eklenmesi gerekir. 

Disleksi, dispraksi, dikkat eksikliği bozukluğu, hiperaktivite, öğrenme güçlüğü; daha çok çocukluk yaşlarında ortaya çıkan GAP sendromudur. 

Disleksi, bir çeşit öğrenme bozukluğu olup okuma ve yazma çağında dikkat çeker ve ortaya çıkar. Dislektik çocuklar, yaşıtlarına göre daha geç okur ve yazarlar. Kelimeleri doğru telaffuz edemezler ve kelime kapasiteleri de düşüktür. Bağırsak florasının anormalliği nedeniyle bağırsaktan beyne yayılan toksinler, beynin sol yarım küresindeki dil kullanımıyla ilgili bölümlerdeki farklılaşmayla kendini gösteriyor. Bu durum, okuma, yazma, sıralama yapma ve bilgiyi organize etme konularında çeşitli sorunları da beraberinde getirir. 

Dispraksi, temel ve ince motor becerilerde koordinasyonu ve hareketi etkileyen bozukluk olarak tanımlanır. Koordinasyon bozukluğu, sakarlık ile birlikte dil, algı ve düşüncede de kendini gösterir. Dispraksi çocuklarda ve yetişkinlerde farklı şekilde olabilir. El yazısı, makas kullanma, ayakkabı bağlama, bıçak ve çatal kullanma gibi ince motor hareketlerde zorluklar; atlama, koşma, yakalama gibi hareket ve koordinasyon problemleri yaşayabilirler. 

Hiperaktivite çocuklar, bir şey yapmadan oturmada zorlanma, düşüncelerin işlemesinde sorun yaşama, zayıf dikkat süresi, bir şeye konsantre olmada zorlanma da yaşayabilirler. Hiperaktivite belirtileri okul öncesi çocuklarda ve çoğunlukla yedi yaşından önce görülür. Okul öncesi hiperaktif çocuklar sürekli hareket halinde olmaya ve mobilyaların üstünde zıplamaya meyillidir ve oturularak yapılan grup aktivitelerine katılmakta zorluk çekerler. Okul çağında da benzer hareketliliğin yanında; detaylara dikkat etmede zorluk çekme, okulda veya diğer aktivitelerde düşüncesizce hatalar yapma, görevler ve aktivitelerde dikkati sürdürme yeteneğinin olmaması gibi sorunlar da eklenir. 

Öğrenme güçlüğü; bireyin zekası normal ve normalin üzerinde olmasına rağmen sözlü ve yazılı dili kullanma ve anlamada, konuşma, okuma, yazma, heceleme, matematiksel hesaplamalar yapmada, sosyal algılama, kendini idare etme, iletişim kurma alanlarında kendini gösteren gelişimsel bir bozukluktur. 

Günümüz okullarında gittikçe yaygınlaşan bu sorunlar; hem aileler açısından, hem de okul yönetimi açısından ciddi sıkıntılar yaratmaktadır. Bağırsak kökenli olan bu problemler, GAPS Tedavi Protokolü ile bağırsakların yeniden yapılandırılmasıyla ortadan kalkacaktır. Aileler tatil döneminde, çocuklarını GAPS beslenmesiyle tamamen iyileştirebilirler. Okul yönetimi ise kantinden yasaklı yiyecekleri kaldırmak vb. önlemlerle ailelere yardımcı olabilir ve bu çocuklar tamamen iyileşebilirler. Ergenliğe girmeden, ilkokul çağlarında bu çocukların bağırsak floralarının GAPS Tedavi Protokolüyle tedavi edilmeleri çok önemlidir. Bu çocuklar ergenlik çağına geldiklerinde, çok daha ağır mental hastalıklara adaydırlar. Disleksi, dispraksi, hiperaktivite gibi çocukluk GAPS hastalıkları, ergenlik çağıyla birlikte; bipolar bozukluk, kronik depresyon, paranoya, psikoz, şizofreni, bağımlılıklara yatkınlık gibi bambaşka bir tabloya dönüşebilir. O nedenle aileler, daha çocukluk yaşlarında iken psikoloji sendromlu çocuklarını GAPS Tedavi Protokolüyle iyileştirip, gelecekte ihtimal dahilinde olabilecek olan çok ağır psikiyatrik hastalıkları önleyebilirler. 

Yetişkinlikte Psikoloji Sendromları: 

Depresyon, bipolar bozukluk, obsesif kompulsif bozukluk, psikoz, şizoit bozukluklar, şizofreni, panik atak, anksiyete; genellikle yetişkinlikte görülen GAP sendromudur. Bağırsak kaynaklı olan bu sendromlar da GAPS Tedavi Protokolü ile iyileşir. Bu hastalıkların kaynağının bağırsaklar olduğu çoğu kişiye ütopik ve alakasız gelecektir, şüphesi olanların gerekli bağırsak analizlerini yaptırarak sonuçlarını kağıt üzerinde de görmeleri mümkündür. Bağırsak Flora Analizi ve Zonulin Testi yaptırarak bağırsaklarınızın durumunu görebilirsiniz. Sadece bağırsak floranızın durumunu değil, toksik metal analizi, gıda intolerans, alerji, metabolizma vb. durumunuzla ilgili çok daha detaylı bilgiler edinebilirsiniz. 

Yetişkinlikte psikoloji sendromlarını yaşayanların, çocukluk tabloları incelenirse; disleksi, dispraksi, hiperaktivite, dikkat eksikliği, öğrenme güçlüğü, kaygı bozukluğu gibi sorunları olduğu görülür. 

Eğer bir kişi yaşamsal bir sorunu olmadığı, hipotiroid, magnezyum eksikliği, anemi vb. gibi fiziksel sorunları olmadığı halde depresyon yaşıyorsa; bu durum GAP sendromu olduğunu düşündürür. Yani temel sorun bağırsaklardan kaynaklanmaktadır. Aynı şekilde depresyona eşlik eden veya tek başına yaşanan anksiyete, panik atak da GAP sendromu olabilir. Bipolar bozukluk veya iki uçlu duygu durum bozukluğu; manik depresyon, manik atak veya manik depresif bozukluk olarak bilinen bir hastalıktır. 

Bipolar bozukluk, kişinin depresyon ve/veya mani, hipomani ve/veya karışık durumlar geçirdiği duygu durum bozuklukları sınıfını kapsayan tanısal kategoridir. Kişinin, depresif eğilimlerin yoğun yaşandığı dönemlerle; taşkınlık, coşkunluk olarak tanımlanabilecek mani dönemleri arasında gidip gelen bir hastalıktır. 

Obsesif-kompülsif bozukluğu olan kişiler ise, kontrol edemedikleri yinelenen ve stres yaratan düşünceler, korkular veya görüntüler (obsesyonlar) nedeniyle huzursuz olurlar. Obsesif-kompülsif bozukluğu olan kişiler saplantılarının ve takıntılarının gerçek dışı veya manasız olduğunun farkında olabilirler, fakat kendilerini durduramazlar. Psikoz bir akıl hastalığı olup bu grup psikiyatrik hastalıkları kapsayan ana tanı kategorisidir. 

Psikoz ana başlığı; şizofreni ve şizofreni yelpazesi içindeki bozukluklar, paranoid bozukluk, organik (bedensel hastalık sonucu) psikozlar, affektif psikozlar (depresyon ve bipoların ileri safhası), uyuşturucu ve alkole bağlı psikozlar, bazı psikiyatrik bozuklukların algı ve düşünce bozukluğunun ilave olduğu durumlar gibi geniş bir çerçeveyi kaplar. 

Panik atak, başta panik bozukluk olmak üzere birçok psikiyatrik bozuklukta ve bazı fiziksel hastalıklarda görülen yoğun korku, kaygı, yoğun endişe karışımı bir nöbettir. 

Anksiyete bozukluğu ya da kaygı bozukluğu kişinin işlevselliğini olumsuz yönde etkileyen çeşitli korku, kaygı veya anksiyete bozukluklarına verilen genel kapsamlı bir addır. 

Hafıza ve bilişsel problemler, davranışsal ve sosyal problemler, istemsiz hareketler, çeşitli tikler, duyusal problemler de psikoloji sendromu kapsamındadır. 

Anksiyeteden şizofreniye kadar uzanan psikoloji sendromları; insanın yaşamını, sosyal ve iş hayatını, mutluluğunu, kişisel performansını, umutlarını alan; hayatını bir cehenneme ve kabusa çeviren hastalıklardır. Konvansiyonel tıp bu hastalıklara kimyasal ilaç dışında hiçbir tedavi seçeneği sunmaz ne yazık ki. Verilen ilaçlar da tedavi edici değildir aslında, sadece semptom gidericidir. Üstelik her zaman semptomları gidermede başarılı da olamaz. Sürekli ilaç denemeleriyle en uygun semptom giderici olan ilaçlar bulunmaya çalışılır. Bazen kliniklere veya hastanelere alınan hastalar, buralarda tedavi edilmek için bulunmazlar. Kontrol altında semptomunu en iyi gideren ilacı keşfetmek için alınırlar. Her hastanın yaşamında klinik veya hastane deneyimi bir travmadır. Verilen ilaçların yan etkileri ise korkunçtur. Karaciğer, böbrekler, kan değerleri, enzim hormon dengesi, bağırsak florası büyük zarar görür. Sadece semptomu gidermek adına, bedenin bütün organları gözden çıkarılır. 

Dr. Natasha Campbell-McBride, Prof. Dr. Ahmet Aydın gibi doktorlar yıllardır bu hastalıkların bağırsak kaynaklı olduğunu söylüyor, yazıyor ve haykırıyorlar adeta. Dr. Natasha Campbell-McBride, yıllardır psikiyatri hastalarının bağırsaklarını ve sindirim sistemini GAPS Tedavi Protokolüyle tedavi ederek iyileştiriyor. 

Eğer siz veya psikiyatristiniz hastalığınızın bağırsaklarla ilişkisi olmadığını düşünüyorsanız; mutlaka bağırsak flora analizlerinizi yaptırınız. Anormal bağırsak floranızın durumunu görünce çok şaşıracaksınız ve siz de ikna olacaksınız. Bağırsaklarınızı yeniden yapılandırmak için acilen yapacağınız şey; hemen GAPS Diyetine başlamak. GAPS Tedavi Protokolüyle bağırsak floranızı dengeye gelecek, sızdıran bağırsak sendromu geçecektir. Böylece psikiyatrik hastalıklarınıza sebep olan beynin toksisite altında olma faktörü ortadan kalkacağı için, hastalık semptomlarınız da ortadan kalkmaya başlayacaktır. İşte bu noktada ciddi bir sıkıntınız olacak. Kullandığınız ilaçların dozunun düşürülmesi gerekecek, bunu hangi doktor yapacak? Hangi doktor hastalığınızın iyileşebileceğine inanacak ve kullanmakta olduğunuz ilaçların dozunu düşürecek? Ülkemizde artık GAPS danışmanı psikiyatrist doktorlar ve nörologlar var, onlardan destek alınız. Veya farklı branşlardan olan GAPS danışmanlarımız da, ilaçlarınızın dozunun nasıl düşürüleceği konusunda sizlere yardımcı olabilirler.

Resim
X