Kategoriler

ÇÖLYAK, BAĞIMLILIK, DEPRESYON, ANKSİYETE, UYUŞTURUCU VE ALKOL BAĞIMLILIĞI, SEKS BAĞIMLILIĞI, KRONİK KABIZLIK/

Gerald'ın Hikayesi

Kaynak: GAPS Stories, Medinform Publishing, İngiltere 2012

Yaşanan Psikiyatrik ve Fizyolojik Hastalıklar: Anksiyete, çölyak hastalığı, uyuşturucu ve alkol bağımlılığı, kronik depresyon, kabızlık

Mart 2009’da, GAPS’da izin verilmeyen yiyecekleri diyetimden çıkardığımdan beri, uyuşturucu ve alkol kullanmıyorum. Otuz altı saat sonra şunu farkettim ki, bu nişastalı ve şekerli yiyecekler, çocukluğumun başından beri beni ele geçiren ve ayık olduğum zamanlarda arka planda sürmeye devam eden depresyonumun sebebiydiler. Geçtiğimiz 33 ay boyunca, bir an bile depresif olmadım! Sanki uğraşsam da tekrar depresyona giremem! GAPS’ı, hepimizi sonunda işe yarayan cevaba götüren aynı dolambaçlı yoldan buldum. Önce, internet kaynaklarını kullanarak, 2008 yılında kendimin çölyak hastası olabileceğimi tahmin ettim ve tahminimi bir aile doktoru da onayladı. İkinci olarak, çok şanslıydım: Doktorum, çölyak hastalığı için verilen standart tıbbi tavsiye olan glütensiz diyeti takip etmememi söyledi! Onun fikrine göre, glütensiz diyet çölyak hastalığından sadece geçici bir iyileşme sağlıyordu. Doktorum, glütensiz diyette birkaç yıl geçirdikten sonra tekrar ona dönen hastalarından bahsetti; bu hastalar daha önce onları öldüren aynı semptomlardan tekrar müzdariptiler. Doktora inandım çünkü aynısını annemde de görmüştüm: Anneme, 1992 yılında 41 yaşında çölyak teşhisi konmuştu ve annem; 2006 yılında 55 yaşındayken, 14 yıl glütensiz diyette kaldıktan sonra öldü. Doktorun, tıbbi kurumla uyuşmama cesareti ve çölyak hastalığı için tedavinin ne olduğunu bilmediğini kabul eden alçakgönüllülüğü vardı. Tek emin olduğu, glütensiz diyetin çare olmadığıydı.

Doktor bana, Hipo-Alerjenik Dönüşümlü Diyeti takip etmemi önerdi. Beni gerçekten hasta edenin ne olduğunu kendimin bulması gerektiğini söyledi. Hipo-Alerjenik Dönüşümlü Diyeti yedi ay yaptım, o da elbette glütensizdi. Doktorun beslenme uzmanıyla yakından çalışıyordum. Uygulaması çok zor bir diyetti: Yedi ay boyunca, her dört günde, aynı dört yemek. Hala bazısının tadı ağzıma geliyor. Yedi ay boyunca her gün yemek günlüğü tuttuktan sonra, beni hasta edenin genellikle tahıllar olduğu sonucuna vardım; çünkü her gün tahıl yiyordum ve her gün hastaydım.

Çok sonra, GAPS Diyetindeyken anlayacaktım. Üçüncü olarak, tekrar çok şanslıydım: Eşimin bir arkadaşı bana, Elaine Gottschall’ın Spesifik Karbonhidrat Diyeti’ni tanıttı. Karbonhidratların sindiriminin zor olduğu fikrini anlamam zor olmuştu. Hepsinden öte, bazı “sağlık uzmanları” bize, şeker suda hemen erirken, kırmızı etin bağısaklarımızda 10 yıla kadar kaldığını söylemişti... Biz GAPS hastalarının, ne kadar çok “öğrenmeme” yapmamız gerekiyordu! Bu diyetin benim için işe yarayıp yaramayacağını düşünmeden, Spesifik Karbonhidrat Diyeti mücadelesini, 30 gün boyunca “diyete fanatik olarak sıkıca uyarak” kabul ettim. Otuz altı saat sonra, büyük mutluluk! Meleklerin şarkı söylediklerini duyabiliyordum! Dünya aynıydı, ama her şey farklıydı. Okul öncesi dönemlerimden beri beni ele geçirmiş olan hayalet depresyon, iz bırakmadan yok olmuştu! O sesler topluluğu sesini kesmişti – bildiğiniz gibi, yaptığımız her hatayı bize hatırlatan ve gelecekte ters gidebilecek her bir şey için sürekli olarak bizi endişelendiren o negatif ve eleştirel sesler -. 33 aydır o komiteden bir ses bile duymuyorum! Birden bire “kendime döndüğümü” hissettim. Sanki, “legal olmayan” nişastalı ve şekerli yiyeceklerin etkileri tarafından ele geçirilmiş ve bozulmuş yol boyunca seyahat ettiğim tüm hayatımda ilk kez 4 yaşımdaki halime dönmüştüm. Ve şimdi, diğer yolda seyahat etme fırsatım vardı; doğanın benim izlememi istediği yolda!

Sezgisel bir düşünce gelmişti bana: Tüm alkoliklerin GAPS’ı olduğu düşüncesi! Sonra başka bir tane da: Tüm uyuşturucu bağımlılarının, seks bağımlılarının ve kumar bağımlılarının da GAPS’ı vardı! Bunun nasıl olduğunu bilmiyorum ama sezgisel düşünceler gelmeye devam ediyordu: Ve yiyecek bağımlılarının, bulimiaların, hatta anoreksiyaların bile, tüm şişman ve zayıf insanların da: Hepsinin GAPS’ı vardı! EVET BUNA TAM OLARAK SAHİPTİK! BU OYDU! Anksiyete buharlaştı. Ertesi haftalarda şehvet yok oldu. Öfke, gülüp geçebileceğim noktaya kadar geriledi. O zamanlarda, deli olup olmadığımı merak ederdim. Günde birkaç kez yeni zihinsel durumumun içine girip çıkardım. “Bıraktığımı” fark etmezdim ama “döndüğümde”, “gitmiş” olduğumu fark ederdim. Halüsinasyon yaratan bir uyuşturucudan ayılmak gibiydi. Bu başlangıçta birkaç kez sürdü ve altı hafta kadar devam etmesi dinmedi. Ve tüm bu süre zarfında, işe gitmeye ve eşim ve çocuğumla normal bir aile hayatı sürmeye devam ettim. Akıl sağlığıma ne olduğu konusunda kimseye bir şey söylemedim ama sevinçli hissediyordum. Eşim bendeki değişiklikleri gözlemlemişti. Çoğu bağırsak, cilt, enerji sorunları ve bilişsel problemlerden ve burada saymakla bitmeyecek çoğu fiziksel problemden iyileşmekteydim.

Yahoo’daki Spesifik Karbonhidrat Diyeti online forumlarının bilgisini aldım ve birine katıldım. Bu tecrübeyi yaşayan tek kişinin ben olmadığımı bilmek istiyordum. Forum üyelerinin çoğunluğu, otistik çocukların anne-babaları gibi görünüyordu. Otizm? Bu, depresyon ve madde bağımlılığıyla nasıl alakalıydı? Tecrübemi açıkladım ve kimse geri dönüp yazmadı...veya muhtemelen, Yahoo forum’unu nasıl kullanacağımı anlamamıştım. Ama şu sonuca varmıştım; evet, sanırım ben deliyim. Yaşadığım bu tecrübeden kimseye bahsetmedim ve kimseye 18 ay boyunca anlatmadım. Dördüncü olarak, tekrar çok şanslı oldum: Bir hidroterapist bana GAPS’ı tanıttı. Bir şekilde, profesyonel bir koloncunun bana faydası olacağı kafama girmişti. Aynı zamanlarda, Spesifik Karbonhidrat Diyeti web sayfasında, Candida mantarı ile ilgili bilgi almaktaydım.

Fiziksel ve zihinsel semptomların çoğuna sahiptim. Spesifik Karbonhidrat Diyeti iyileşmem yedi ay sonra platoya ulaşmıştı ve kabız kalmıştım. Daha fazla cevap arıyordum. Kolon ile ilgili şeyler ve Spesifik Karbonhidrat Diyetinin Anti-Candida versiyonunu denemeye karar verdim. Hidroterapistin oturma koltuğunda, en uzlaşmacı pozisyonda, Spesifik Karbonhidrat Diyeti hikayemi hidroterapiste anlattım. O da bu diyetteydi. Ne bahsettiğim hakkında bilgisi var gibiydi ve ona ikinci ziyaretimde bana GAPS metnini satmayı teklif etti. Profesyonel kolon uzmanının yüksek maliyetinden sonra, hiç duymadığım bir kitabı almaya istekliydim. Psikoloji için P harfi vardı ve bir yol işareti Depresyon’u gösteriyordu. Evet! Evet! Evet! Orada anlayan biri vardı! Kitabı aldım ve evde yapılan enemalar hakkında bilgilendim ve tüm yardımının ve anlayışının karşılığında, iyi ödeyen bir müşterisini kaybetti. Enemaları evde yapabileceğimi hiç beklemezdim ama enema takımı bu geçtiğimiz 18 ay boyunca banyomuzda bir demirbaş oldu ve günlük enema, GAPS iyileşmemde bir aracı oldu! Spesifik Karbonhidrat Diyeti üzerine GAPS Protokolünde yaptığım üç önemli gelişme şuydu: 1) günlük enemalar, 2) yağı yüksek bir diyet, 3) fermente yiyecekler, özellikle de süt kefiri. Süt kefirinin; çok şekerli Spesifik Karbonhidrat Diyetinden, Anti-Candida Tam GAPS Diyetine geçtikten sonra ilk birkaç ayda kalan zihinsel karışıklık ve öfkeyi temizlemekte mükemmel bir becerisi vardı. Hidroterapiste ziyaretlerimle GAPS Protokolünü uygulamaya başladığım zaman arasında Anti-Candida uyguladım ve bazı önemli değişimler gerçekleşti. Üç kere çok miktarda ishal oldum ki ben, kronik bir kabızdım ve tüm hayatım boyunca sulu dışkı yaptığım hiç olmamıştı! Bu çok miktardaki ishalimin, fark etmediğim olağandışı bir kıvamı ve doğal olmayan bir kokusu vardı. Ve son derece acılıydı. Ama her bir ishalimden sonra, rahatlama oldu! Ve üçüncü kezden sonra, hızlıca çok daha fazla iyileşme deneyimledim: Tam işlerin daha iyi gidemeyeceğini düşündüğümde, gittiler. Hatta çok daha fazla huzur ve fiziksel iyileşme yaşadım! Umarım tüm alkolik arkadaşlara ulaşabilirim; özellikle de, ayıkkenki çoğu başarılarına rağmen, depresyonla ve diğer akıl hastalıklarıyla mücadele etmeye devam eden iyileşmiş alkolikler olarak benzer deneyimi paylaşanlara. Benim deneyimlerime benzer deneyimi yaşayan her türden bağımlılığı olanlarla, özellikle de GAPS’da bir cevap bulmuş olanlarla yazışmayı memnuniyetle kabul ederim. Bunların hiçbirine inanamazdım ama ilk elden deneyimledim.

Görmek inanmaktır! Ayıklığımın başlarındaki bir tartışmayı düşünüyorum. Tartışma konusu “beslenme yetersizliklerinden kaynaklanan alkolizm”di. Bu fikre hepimiz gülüp geçmiştik. Eskiler ve yeni gelenler de bu fikri hemen dışlamıştı, hiç araştırmadan bu fikri küçümsemiştik. Ayıklığımın başlarında, kronik depresyondan GAPS tedavisiyle iyileşmenin hikayesini duymuş olsaydım, her şey nasıl farklı olurdu! Ama hiç olmamasındansa geç olması daha iyidir; bunun için de gerçekten minnettarım. Geçmişimi temizledikten ve başkalarına verdiğim zararları düzelttikten sonra, finansal borçlarımı ve topluma olan borçlarımı ödedikten sonra, tüm söylenen ve yapılanlardan sonra gerçekleşmesinin mümkün olduğuna hiç inanmadığım daha olgun ve ahlaki tutumu benimsedikten sonra şu ortaya çıktı ki, ayıklıktan önce hayatımdaki en büyük problemler, benim kendi yaptıklarım değildi. Onun yerine, onlar, eski zamanların beslenme şekillerinin temel maddelerini sindirememenin doğrudan sonuçlarıydı, yani: tahıllar, kuru fasulye, patates, şekerler ve süt şekeri içerenler ve tüm GAPS’da izin verilmeyen yiyecekler.

Bugünkü çoğu tıbbi doktor gibi, tüm hayatım boyunca yaşadığım bağırsak hastalığı ve yanlış beslenmenin belirgin semptomlarını ve okul öncesi dönemlerimden beri taşıdığım zihinsel rahatsızlıklarıma olan ilişkilerini hiçbir zaman fark etmedim. Ancak, GAPS’da izin verilmeyen yiyecekleri beslenmemden çıkardıktan sonra, iyileşmiş alkolik arkadaşlarla ilk buluşmamda, ellerimin üzerinde oturup dilimi ısırmalıydım. Bağırsaklarım bana bağırıyorlardı. Her yüzde ve her hikayede, paylaştığımız bu ortak yanlış beslenmenin etkilerini görüyordum; alkolik de olsak, otistik, şizofren, depresif, bipolar vb.

Yıllar boyunca tanıştığım yüzlerce iyileşmiş alkoliğin yüzleri ve ayık olmayı becerememiş binlerce alkolik, gözlerimde birden parladı. Önceden açıklanamayan alkolik olmayan aile sorunları birden açığa kavuştu: depresyon, obezite ve diğer yeme bozuklukları, şizofreni gibi ağır akıl hastalıkları! Aile üyelerimizden sadece küçük bir azınlık “gerçek” alkolikler oldu ama genişletilmiş ailemizin geri kalan büyük çoğunluğu, “karbonhidrat yanlış beslenmesinin” yok edici etkilerinden yara aldı. Bu oydu! Bu, kuşaklar boyunca örgüsünü ören ortak ağ idi. Bu nedenle, çok azımız alkolizme yenilsek bile, “izm” ailelerimiz boyunca süregeldi. Dini açıklamalar yetersizdi. Aynı şekilde, çocuk istismarı ve “genetik” açıklamalar da yetersizdi. Ama karbonhidrat yanlış beslenme hipotezi tam bir cevap sağlıyordu. Bu oydu! İki grup insan arasında yüksek bir örtüşme olmasının basit bir tesadüf olmadığına inanmaya başladım: 1) Alkoli iyi tolare edemeyenler ve 2) Tahılları, kuru fasulyeyi, patatesleri ve şekerleri iyi tolare edemeyenler. Bu yiyecekler, tarım öncesi avcı toplayıcı insanlar tarafından tüketilmiyordu. Bunlara iyi adapte olamadık. Şu yakın tarihe, hatta günümüz yaşamına bir bakın. Tarım yapmayan eski ve yeni dünyanın yerlilerinin torunları; hem alkolün, hem de nişastalı ve şekerli besinlerin, o tür yiyecekleri tüketmeye uzun süredir alıştırılamayan insanların, fiziksel ve akıl sağlıklarını nasıl harap edebileceğini bizlere gösteriyor. Benim kendi Kuzey Avrupalı önsezici atalarımın alkolle ve GAPS’da izin verilmeyen yiyeceklerle daha bir aşinalığı vardı. Ama daha geniş bir perspektiften, benim kendi atalarımın çiftçilik yapması ve alkol kullanması, o kadar da eski değildi.

Şuna inanıyorum ki, örneğin depresyonla mücadele etmekte olan iyileşmiş alkolikler, GAPS’ı bir denemeli. Ben bir yiyecek bağımlısı, bulimia, anoreksiye hastası, vb. değildim; yiyeceklerin benim akıl durumumla bir ilgisi olduğunu düşünmüyordum. Önce Spesifik Karbonhidrat Diyeti ve sonra GAPS Diyeti bana, bu tarımsal yiyecek gruplarından hiçbirini hiç tüketmeden çok daha iyi olabilecek insanlardan biri olduğumu gösterdi. Teşekkürler Spesifik Karbonhidrat Diyeti ve özellikle de sana teşekkürler, bugün hala yaptığım GAPS Diyeti! GAPS Diyetinden önce, hayatımın geri kalanı boyunca, mutsuz kader yolunu güçlükle yürümekten vazgeçmiştim. Şimdilerde, tamamen rahatladım. Yeni zihin durumum tam bir hediye oldu. GAPS’da izin verilmeyen yiyecekleri diyetimden çıkarmak ve GAPS Protokolünün diğer bölümlerini de uygulamak dışında başka bir efor sarfetmem gerekmedi.

Not: Temmuz 2012: 39 ay oldu ve depresif bir anım olmadı. Hala anksiyete, şehvet ve öfkeden bağımsızım. Anti-Candida diyetim sona erdi ve GAPS’da izin verilen yiyecekleri başarıyla yiyorum. “Aşırı yüksek” hayvan yağlarından oldukça fayda gördüm, günlük yemeklerime 25-30 yemek kaşığı yağ ekliyordum. GAPS Protokolündeki kahve enemalarına da Aralık 2011’de başladım. Son zamanlarda, hipotroid semptomlarım için GAPS iyot boyama protokolünü denedim ve sonuçlarını aldım. Sonra Yahoo iyot grubuna katıldım ve onların protokülünü uyguladım, ***VAY CANINA***, bu benim için başka bir “pastanın tepesindeki kiraz”dı. Tam daha iyi olamayacağını düşündüğümde, daha iyisi oldu! Daha önceden hiç bilmediğim gücü güveni hissediyorum. Harika hissediyorum!

Dr. Natasha Campbell McBride'ın yorumu: “Ne mükemmel hikaye! Ve çok tevazu ve mizah ile anlatılmış! Sana tamamen katılıyorum, Gerald: Nişastalar, şekerler ve tüm diğer işlenmiş karbonhidratlar, modern dünyamızdaki en kronik hastalıkların ve ıstırapların gizli nedenleri. Ve evet, onu, bu konuda bilgisi olmayan kişilere önerdiğinizde, sizi ciddiye almazlar. Ama lütfen artık daha fazla ellerinizin üzerinde durup dilinizi ısırmayın, arkadaşlarınızla konuşun! Deneyimlerinizden ve keşfettiklerinizden bahsedin, hiç korkusuzca konuşun! Bazıları sizinle dalga geçebilir ve dinlemeyebilir; ama ciddiye alanlar da olacaktır ve onların hayatlarını kurtaracaksınız! Gerald hakkında daha fazla bilgi isteyenler için Gerald bir radyo röportajının linkini de verdi: http://www.blogtalkradio.com/gapsjourney/two011/0five/twoeight/gerald–healing-digestive-disorders-on-gaps-diet "

 

Resim
X